YÖK başkanı HRÜ ziyareti ve zorlu ile zorlamamak gerek!

YÖK başkanı HRÜ ziyareti ve zorlu ile zorlamamak gerek!

Son yıllarda ve son günlerde olumsuzluk, yolsuzluk ve ahlaksızlıkla anılan Harran Üniversitesinde sular durulmuyor. Öğrenciler rektörün istifasını isterken, rektör öğrenciye destek olan akademisyeni görevden alıyor.

Kendi yönetiminde istikrarı sağlayamayan Rektörlük avara kasnak misali… Üniversite şehir ilişkisini hak getire!!!

Oysaki, üniversite ilimiz Şanlıurfa’nın gelişmesinde, kalkınmasında, ekonomisinde, imarında, sosyo- kültürel yapısında lokomotif görevi görmesi gerekiyor.

Üniversitemizin bu güne kadar memleket adına herhangi bir projenin ortağı veya paydaşı olduğunu ne gören var ne duyan var.

Akademisyenler ve rektörlük arasında ki kopukluk, öğrencilerinse rektörlük tarafından dikkate alınmaması, önümüzde ki süreçte daha büyük sorunların yaşanacağını göstermekte.

Osmanbey kampüsünde öğrencilerin sürekli rektörlükten çözümünü istediği sorunlardan biri olan, başıboş köpeklerin toplatılmaması bir öğrencinin feci bir şekilde yaşamını yitirmesiyle sonuçlandı. Akabinde rektörlük tarafından yapılan açıklamalar ise tam bir  “özrü kabahatinden” büyük dedirtir cinsten. Sadece bir paragrafını sizlerle paylaşayım;

“Üniversite yönetimi olarak, öğrencilerimizden gelen talepler doğrultusunda kampüs güvenliğini artırmak için ivedilikle harekete geçiyoruz. Bu kapsamda ilk etapta, kampüs girişlerine turnike sistemleri kurularak giriş-çıkışların kontrollü hale getirilmesi planlanmıştır” Bu güne kadar üniversiteye giriş çıkışlar bile demek ki kontrolsüzmüş. Giren çıkan belli değilmiş. Bir de bu talep öğrencilerden gelmiş, rektörlük bu güvenlik zafiyetini görememiş!!!

Siz kıymetli kamuoyunca malum olan ve takip edilen bu yanlışları daha fazla burada tekrarlamak istemiyorum.

Bundan mütevellit defalarca kampüste yaşanan köpek saldırılarından dolayı uyarılan rektörlük vurdumduymazlığa devam etmekte ısrar ediyor;  umarım aynı ısrarı, ekim ayında yine Türkiye gündemine düşen fuhuş ve cinsel istismar suçlamaları ile ilgili kurulan soruşturma komisyonunda göstermez.

Yükseköğretim kurulu başkanı Prof. Dr. Erol ÖZVAR dün Harran Üniversitesindeydi, aslında teftişteydi. Ankara’ya giden şikâyetler YÖK ü rahatsız ediyordu.  Rektörlük ise yine işin makyaj ve reklamını yaparak acı gerçeklerden kaçtı. Keşke YÖK başkanından, üniversite için, öğrenciler için, akademisyenler için ve Şanlıurfa için bir talepte bulunsaydı da; üniversitemize, memleketimize, geleceğimize dair önemli kazanımların müjdesi bizlere verilseydi. İçi boş ve ucu açık ifadelerin servis edilmesiyle anlaşıldı ki yine kaybeden ŞANSIZurfa oldu!

Bu arada teknokent’ten ne haber?..

Öte yandan; süt ve süt ürünleri satışında işler nasıl, üniversite değil de arkadaşlar iyi kazanıyorlar, zarar etmiyorlardır, umarım? Ülke ekonomisi malum.

Başlıkta da yazdığım gibi olmuyorsa zorluyla, çok ta zorlamamak gerek!

Evet genel sekreter Zübeyir ZORLU’dan bahsediyorum.

Genel sekreterin en asli görevlerinin başında, kurum içi iletişimi sağlamak gelir.

Üniversite idari teşkilatının başı olarak rektöre karşı sorumlu olan genel sekreter, bürokratik ve idari hizmetleri yürütmekle mükelleftir. Görev ve sorumluluğunun bilincinde olan bir genel sekreterin olduğu üniversitede ise akademisyenlerin, öğrencilerin, istekleri ve uyarıları dikkate alınır. Bu yaşananların hiç biri de yaşanmaz. Kraldan fazla kralcılık oynayarak, rektöre yaranmak adına, rahatsız etmemenin, bilgilendirmemenin sonucu ise kaostur. Aksi taktirde görev yapmanız engelleniyorsa koltuk sevdası için makam işgal etmekte memlekete ihanettir.

Rektörlükte temizlik şart! Özel kaleminden danışmanına, yardımcısından koordinatörüne, sekreterinden personeline.

Gazeteci olarak memleket adına uyarıyorum. Bu Üniversiteden birçok rektör, birçok idareci gelip geçti. Önemli olan nasıl anıldıklarıdır, unutulup unutulmadıklarıdır. Dost acı söyler! Vesselam…